Benny Goodman

Swing müziğin, Amerikan popüler müzik sahnesinde baskın bir şekilde yer alması 1930’ların sonu 1940’ların başına denk gelir. Aklımıza hemen smokinlere bürünmüş big band’ler ve dans pistlerinde büyük bir coşku ile lindy hop yapan dansçılar gelir. Bu müziğin köklerinin Afrikalı Amerikalı caz performansı stillerine dayandığı şüphe götürmez ancak, bugün bildiğimiz swing belki de spesifik bir zamanda, spesifik bir mekanda, aşırı hevesli bir topluluğun karşısında çok özel bir big band’in eşsiz performansı ile doğmuş olabilir. Bu olayın geçtiği zaman 21 Ağustos 1935, yer ise Palomar Balo salonu, Los Angeles, California’dır. İşte burada Benny Goodman ve grubu, canlı olarak binlerce genç dinleyici hayranı ve radyo yayını ile de milyonların karşısında coşkulu bir performans ile Swing Çağını başlatmıştır.

Benny Goodman Palomar’daki bu efsanevi çıkışından öncesinde de çeşitli önemli gruplarda başarılı bir solist, kendi trio’sunda ve big band’inde lider olarak yaptıklarıyla dikkat çekmiş bir yetenekti. On iki çocuğun dokuzuncusu olarak dünyaya geldiği büyük bir Yahudi ailede müzik kariyeri yapar ve belki fakirlikten kurtulur umuduyla, klarnet öğrenmesi için babası tarafından 1919 yılında, 10 yaşında sinagog’a gönderilmişti. Henüz yirmili yaşlarına gelmeden babasını haklı çıkartarak, profesyonel anlamda müzik performansları göstermeye başladı. Yirmi dört yaşına geldiğinde ise New York’da, Let’s Dance isimli haftalık bir radyo programında düzenli olarak performans gösterecek bir grup kuracak kadar başarılı oldu. Bu radyo programında üç faklı stilde müzik yayını yapılıyordu: birisi “Sweet” (nispeten daha hafif), ikincisi “Latin”, üçüncüsü de “Hot”. Benny ve grubunun çaldığı müzik, Afrikalı Amerikalı grup lideri Fletcher Henderson tarafından aranje edilen, “Hot” diye tanımlanan esnek, çok yüksek tempolu, bol senkoplu aranjmanlardı. Yaptıkları radyo programı, New York saati ile gece yarısından sonra altı ay boyunca yayınlanmaya devam etti. Uygun tempoları yakalayabilmek, trafikleri oturtmak ve doğru vurguları yapabilmek için grup sayısız prova yapmış ve bu yeni stilin tam anlamıyla ortaya çıkmasını sağlamışlardı. Grubun stilini tanımlayabilecek tek bir kelime vardı o da: “swing”.

BennyGoodman

Bu altı aylık yayın süresinin ardından grup artık ülke çapında turneye çıkmaya hazırdı. Benny Goodman grubunu batıya, California’ya götürmesi ile büyük bir hayran kitlesi elde etmeyi başaracaktı. Cuma geceleri yayınlanan radyo programındaki Benny Goodman’ın yenilikçi ve heyecan verici performansları yeterince ünlenmiş, 1935’deki Palomar performansını izlemek için çok büyük genç bir dinleyici kitlesi oluşturmuştu. Dans etmek için değil, sadece bu değişik müziği dinlemek için oraya gelmiş çok büyük bir kitle vardı. Benny Goodman’ın orkestrasının, dinleyici ile buluşması uluslar arası manşetlerde yer edecek kadar yankı uyandırmıştı.

Grup tekrar doğuya gitmeye karar verdiğinde ise Palomar’daki iki ayın ardından artık ünlü olmuşlardı! Takip eden zamanda yedi ay boyunca Chicago Kongre otelinde çalmışlardı. Bu süreçte Benny Goodman trio’yu tamamlayacak olan Teddy Wilson da aralarına katıldı.

benny_camel

28 yaşına geldiğinde, Benny Goodman kariyerinin zirvesine ulaşmıştı. The Camel Caravan adında prime time da yayınlanmak üzere hazırladığı yeni  radyo programı, tüm ulus tarafında büyük ilgi gördü. Fakat asıl zirve noktası bu da değildi, 16 Ocak 1938’de Amerika’nın en prestijli menajeri Sol Hurok, Benny Goodman orkestrasına Carnegie Hall’da konser ayarladı. Carnegie Hall jenerasyonlar boyunca müzik sanatının tapınağı, New York filarmoni orkestrasının evi, bütün önemli artistlerin sahnesi olmuştu. Benny Goodman’ın burada sahnelediği performans sadece kendisi için değil, caz için de gerçek anlamda ilk sahneye çıkış sayılabilir. Benny Goodman, Carnegie Hall konserinin ardından sayısız konsere çıksa da  hiçbir zaman bu seviyede bir etkiyi tekrar yakalamayı başaramamıştır.

“Benny Goodman karşı konulamaz bir şekilde Swing’in Kralı’dır” başlığı Gene Krupa tarafından söylenmiş ve 77 yaşında 1986 yılında vefat edinceye kadar da Goodman’ın hükümdarlığı devam etmiştir. Yıllar boyunca caz’ın en büyük figürleri ile çalmıştır: Bix Beiderbecke, Louis Armstrong, Billie Holiday, Ella Fitzgerald, Count Basie, Mildred Bailey, Bessie Smith ve daha niceler. Bu kişilerin çoğu Benny Goodman ile öncelikle grup üyesi olarak çalmış, daha sonra, ün kazanmalarıyla da, kendi gruplarının liderleri, solist ya da filmlerde veya televizyonlarda aktör olarak (Harry James, Ziggy Elman, Gene Krupa ve Lionel Hampton bu isimlerden birkaçıdır…) kariyerlerine devam etmişlerdir.

Bu uzun kariyerinin üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen Beny Goodman hala dünya çapında klarnet çalmak isteyen müzisyenlere ilham kaynağı olmaktadır. Hala onun kayıtlarını dinleyerek, performanslarını izleyerek, birçok kişi tekniğini analiz etmektedir. “Big Band” formatının popülerlik kazanması ise bu müzik devinin bizlere bıraktığı miraslardan sadece bir tanesidir.

google+

linkedin

Leave a Reply

Widget Area

This section is widgetized. To add widgets here, go to the Widgets panel in your WordPress admin, and add the widgets you would like to Right Sidebar.

*This message will be overwritten after widgets have been added