Bu yazımda caz müziğinin altın döneminde yer alan Swing Dönemi’nde ismini en çok duyurmuş müzisyenlerden birisi olan, bugüne kadar ulaşmış In The Mood, Moonlight Serenade ve Pennsylvania 6-5000 gibi kayıtların bestecisi Glenn Miller’ın kişisel ve müzik yaşamından bahsedeceğim.
İlk yılları
Tam ismiyle Alton Glenn Miller, 1 Mart 1904’te Iowa eyaletindeki Clarinda’da bir çiftlikte doğdu. 1915’te ailesiyle birlikte Missouri’ye taşınan Miller, burada çiftliklerde inek sağarak kazandığı parayla ilk trombonunu satın aldı; bu sayede kasaba orkestrasında çalma fırsatı buldu. Çocukluğunu ailesinin farklı yerlere taşınmasından dolayı bir çok farklı şehirde geçiren Glenn Miller, liseye Colorado’da devam etti. Bu sırada “dance band music” olarak tanımlanan çağın yeni müzik tarzına ilgi duymaya başladı.
1923’te Colorado Üniversitesi’ne başladıysa da zamanının neredeyse tamamını ülkenin farklı yerlerinde seçmelere katılıp konserler vererek geçiren Miller, ilk döneminden sonra okulu bırakmak zorunda kaldı. Daha sonra dönemin ünlü müzisyeni Joseph Schillinger ile Schillinger Tekniği üzerine çalıştı ve onun rehberliğinde ilk kompozisyonu olan ve adeta imza parçası haline gelen Moonlight Serenade’i yazdı. Henüz 22 yaşındayken Ben Pollack Orkestrası’na kabul edildi ve Los Angeles’a gitti. Daha sonra orkestraya Jack Teagarden’ın gelmesiyle etkinliği azalan Miller, gruptan ayrıldı. Trombon çalmaya kısmen ara vererek müzik yazmaya yöneldi.
[youtube url=”http://www.youtube.com/watch?v=_CI-0E_jses” width=”560″ height=”350″]
1920’lerin sonlarını ve 1930’ların ilk yıllarını serbest müzisyen olarak geçiren Glenn Miller , 1930’ların ortalarına doğru Dorsey Kardeşler’le birlikte çalışmaya başladı. Onlarla beraber Boswell Sisters’a eşlik etti ve Brunswick Stüdyosu’nda bazı kayıtlarda Dorseyler ile beraber çaldı.
1935 yılına gelindiğinde ise, Miller kendi orkestrasını kurmanın zamanının geldiğini düşünüyordu. Orkestra kurmak adına ilk adımı ünlü İngiliz maestro Ray Noble için bir grup kurarak attı. Bu gruptaki bazı müzisyenler daha sonra Miller’ın kendi orkestrasının temel taşlarını da oluşturdular. 1937 yılında ise Miller tamamen kendisine ait ilk orkestrasını kurdu fakat büyük bir başarı elde edemedi.
Orkestra’nın Sound Değişimi ve Miller’ın Başarısı: 1938-1942
Kurduğu orkestranın başarısız olması Glenn Miller’ı oldukça mutsuz ediyordu. 1938 yılında büyük bir düş kırıklığıyla New York’a döndü ve daha önce denenmemiş bir sound arayışına girdi. Klarneti ve tenor saksafonu aynı notalarda çalmaya başlaması ve 3 diğer saksafonu aynı oktav içinde senkronize etmesi oldukça keyifli bir müziğin ortaya çıkmasını sağladı. Bu müzikal yaklaşım Glenn Miller Orkestrası’na dikkat çeken bir rezonans olarak geri döndü ve Miller’ın kaderi bu şekilde değişti.
Miller, 1938’de yeni bir orkestra kurarken o günlerde kariyerinin adeta zirvesinde olan Tommy Dorsey, Miller’a bir miktar “borç” verdi. Miller tarafından borç olarak görülen bu para Dorsey için ise bir yatırım anlamı taşıyordu. Glenn Miller Orkestrası’nın büyük bir üne kavuşması ve bununla birlikte çok para kazanmaya başlaması, Tommy Dorsey’in de iştahını kabartmıştı. Dorsey’in borcunu geri almak yerine Miller’ın kazancına ortak olmak istemesi, ikilinin arasının açılmasına sebep oldu. Tommy Dorsey buna tepki olarak Glenn Miller’ın tarzını kullanan başka bir orkestra kursa da, Miller’ın başarısına gölge düşüremedi.
[youtube url=”http://www.youtube.com/watch?v=WyjRzTUl_k0″ width=”560″ height=”350″]
Glenn Miller ve müzisyenlerinin kaderini değiştiren olay 1939 yılının ilkbaharında gerçekleşti. New Jersey’deki Glen Island Kumarhanesi’nde bir konser veren orkestra büyük bir ilgi topladı. Bu geceden sonra Miller’ın neredeyse tüm kayıtları Top 10 listelerinden inmedi ve orkestra Birleşik Devletler’in her köşesinde dinlenmeye başladı. Çıktığı ilk hafta 115.000 satan Tuxedo Junction da bu kayıtlardan biriydi. Glenn Miller 1939’da Carnegie Hall’da Benny Goodman, Paul Whiteman ve Fred Warning ile beraber bir konser verdi. Bu da orkestranın popularitesinin zirveye doğru çıkışını hızlandıran olaylardan bir diğeriydi
1939’dan 1942’ye kadar orkestra haftada 3 kez CBS Radyosu’nda 15 dakikalık yayınlar yaptı. Fakat 1942’de Glenn Miller’ın şaşırtan kararı orkestranın dağılmasına neden oldu.
II. Dünya Savaşı ve Miller’ın orduya katılması
Glenn Miller 1942’de kariyerinin zirvesindeyken kendi isteğiyle Birleşik Devletler Kara Kuvvetleri’ne katılmak ve savaşa gitmek istedi. Fakat 38 yaşında olan Miller piyade olmak için yaşlı olduğundan bu isteği geri çevrildi. Bu kararından dönmeye niyeti olmayan sanatçı, Tuğgeneral Charles Young’a bir mektup yazarak, askeri bandoyu modernize edip yeni bir orkestra kurmak istediğinden bahsetti. Bunun üzerine Kara Kuvvetleri’ne alınan Miller, sivil olarak son konserini 1942’de New Jersey’de verdi. Alton Glenn Miller artık Yüzbaşı Alton Glenn Miller olmuştu.
Glenn Miller’ın vatanseverliği ve askeri personelin moralini yüksek tutmak için gösterdiği çaba, 1944’te binbaşı olmasını sağladı. İlk yıllarında ABD içinde askeri üslerde konserler veren ve personele moral aşılayan Miller Kara Hava Kuvvetleri’ne tayin edildi. Daha sonra çok daha büyük bir grup kuran Miller, ölümünden sonra da devam eden bir bando oluşumunun temellerini attı.
1944’te New York’tan İngiltere’ye giden Miller savaşta çarpışan askerlerle de beraber olma fırsatını yakaladı. Ayrıca Londra’da geçirdiği süre zarfında ünlü Abby Stüdyosu’nda da kayıt yapan Miller bu sayede Dünya’nın her yerindeki İtilaf Güçleri askerlerine ulaşmış oldu.
15 Aralık 1944’te Glenn Miller İngiltere’den Paris’e gitmek için ABD’ye ait UC-64 uçağıyla yola çıktığında, o gün olacaklardan habersizdi. Talihsiz bir olay sonucu, uçak Manş Denizi üzerinde kayboldu. Nasıl olduğu hala çözülemeyen kazada, enkaza ya da içindeki cesetlere hiçbir zaman ulaşılamadı. Ortaya atılan teorilerden biri, Miller’ın uçağının denizi geçtiği sırada İngiliz Hava Kuvvetleri’nin iptal ettiği bir bombalama operasyonunda dost ateşine maruz kalmış olmasıydı. Bir başka teori de, 1997’de Alman Bild Gazetesi’nde Udo Ulfkotte tarafından ortaya atıldı. Ukflotte savaş sırasındaki casusluk olaylarını Amerikan kaynaklarından araştırırken Glenn Miller’ın aslında Paris’e ulaştığını fakat ertesi gün Fransız bir hayat kadınıyla birlikteyken kalp krizi geçirip öldüğünü ve olayın üzerinin örtüldüğünü kanıtlayan belgelere ulaştığını iddia etti.
Miller’ın ölümünden sonra eşi Helen Burger onun adına Bronz Star madalyasını kabul etti. Askeri bandonun diğer üyeleri ise kısa zaman sonra terhis edildi ve ülkelerine döndü.
Ölümünden sonra
Glenn Miller vefat ettikten sonra, sivil orkestrası onun anısına Tex Benecke’nın liderliğinde devam etti. 1946 ve 1947 yıllarında başarılı olan orkestra daha sonra maddi yetersizliklerden dolayı küçülmek zorunda kaldı. Miller Ailesi’nin Tex Benecke’yi Glenn Miller üzerinden isim yapmaya çalışmakla suçlaması sonucu aile Benecke’yi gruptan uzaklaştırdı.
Big Band cazının savaştan sonra popülaritesini yitirmesiyle, Glenn Miller da kısmen unutuldu. 1990’larla birlikte Swing danslarının tekrar hayata dönmesi, Glenn Miller kayıtlarının tekrar ilgi toplamasını sağladı. Bugün Moonlight Serenade, In The Mood, Tuxedo Junction, Pennsylvania 6-5000, A String of Pearls, Little Brown Jug ve I’ve Got a Gal In Kalamazoo gibi Miller ve orkestrasıyla özdeşleşen kayıtlar bir çok müziksever tarafından dinleniyor.
Pazartesi akşamları 22.00’da Radyo Yıldız’da sunduğum klasik caz programı Up In The Air’de sıkça verdiğim Glenn Miller kayıtlarını www.radyoytu.com adresinden dinleyebilirsiniz.
Kaynaklar
http://en.wikipedia.org/wiki/Tommy_Dorsey
http://en.wikipedia.org/wiki/Glenn_Miller
http://www.colorado.edu/music/departments/centers/american-music-research-center/glenn-miller-archives/portrait-glenn-miller