Skip to content Skip to footer

Ella Fitzgerald

ella_fitz1

“Cazın Kraliçesi” lakaplı Ella Fitzgerald; pürüzsüz sesi, şarkı söyleyiş tarzının ve entonasyonunun kusursuzluğu ve özellikle scat vokallerinde ortaya çıkan emprovizasyon yeteneğiyle, Amerika’nın yarım yüzyıldan daha uzun bir süre en ünlü kadın şarkıcısıydı. 59 yıllık kariyeri boyunca, 70’ten fazla albümü, 40 milyondan fazla satış yaptı ve 13 Grammy Ödülü kazandı.

Fitzgerald’ın sesinde, en melankolik şarkılara dahi bir miktar iyimserlik katan bir sıcaklık olduğu söylenirdi. Eleştirmen Frank Rich’in de belirttiği gibi, Ella Fitzgerald “bütün şarkıları; dinleyicilerin kulağına saf, tasasız bir neşe olarak ulaşan, hareketli bir melodiden oluşmuş bir oksijen akınına” dönüştürebilirdi.” Ayrıca, hüzünlü balatlardan melodik caz şarkılarına kadar her şeyi söyleyebilir ve orkestradaki her enstrümanı sesiyle taklit edebilirdi.

Kariyeri süresince Duke Ellington, Count Basie, Nat King Cole, Frank Sinatra, Dizzy Gillespie ve Benny Goodman gibi caz üstatlarıyla çalıştı. Dünyanın çeşitli yerlerindeki salonlarda konserler verdi ve  tüm mekanları tıka basa doldurdu. Her yaştan, her milletten, her dinden, her toplumsal sınıftan dinleyicisi vardı.

Ella Fitzgerald, 1917 senesinde Virginia’da doğmuştu, fakat anne ve babası onun doğumundan kısa bir süre sonra boşanınca, Ella ve annesi New York’a taşındı. Burada 1932 senesine kadar annesi ve onun erkek arkadaşı, sonra da aileye katılan kız kardeşiyle birlikte yaşadı. 1932 yılında annesinin ölümü, Ella için büyük bir travma oldu. Notları düşmeye başladı ve sık sık okulu asıyordu. Tüm bunlara üvey babasının kötü davranışları da eklenince, evden ayrılıp teyzesine taşınmıştı. Yasalarla da başının belaya girmesinin üzerine, yakalanıp önce yetimhaneye, sonra da çocuk ıslah evine gönderilmişti. Ancak sonunda oradan kaçmayı başarmıştı ve bu dönemde evsiz kalmıştı.

Ancak 17 yaşındayken, 21 Kasım 1934 tarihinde, Ella’nın hayatının akşını değiştirecek olay gerçekleşti. Ella, Harlem’deki Apollo Tiyatrosu’nun meşhur “Amatörler Gecesi”nde yarışmaya hak kazanmıştı. İlk gençlik yıllarında dansçı olmak istediği ve şehrin sokaklarında Lindy Hop yaptığı için, ilk niyeti yarışmaya dans ederek katılmaktı. Ancak yarışmaya katılacak diğer dansçılardan çekindiği için, şarkı söylemeye karar vermişti. Ella, Connee Boswell’in Judy ve The Object of My Affection şarkılarını söylemiş ve elbette ki gecenin kazananı olmuştu.

1935 yılının Ocak ayına gelindiğinde ise Ella, Harlem Opera Evi’nde bir hafta boyunca Tiny Bradshaw grubuyla beraber sahneye çıkma fırsatını yakaladı. Burada da, kendi grubunun lideri ve davulcusu olan Chick Webb ile tanıştı. Bu olay, Ella’nın hayatındaki bir başka dönüm noktasıydı. Chick Webb, ona kendi grubuyla bir deneme yapmasını önerdi ve alınan sonuç harika olunca Ella, sıklıkla “Dünyanın En Ünlü Balo Salonu” olarak nitelendirilen Harlem’deki Savoy Balo Salonu’nda düzenli olarak Chick Webb Orkestrası ile beraber söylemeye başladı. Bu esnada da, 1936 senesinde ilk kaydını gerçekleştirerek “Love and Kisses”i piyasaya sürdü.
[youtube url=”http://www.youtube.com/watch?v=OthWvIBBDhg” width=”560″ height=”350″]

16 Haziran 1939 tarihinde Chick Webb ölünce, grubun adı “Ella and her Famous Orchestra” (Ella ve onun Meşhur Orkestrası) olarak değiştirildi ve Ella, grubun liderliğini üstlenerek, onlarla beraber 150 şarkı kaydetti. 1942 senesinde ise gruptan ayrılarak solo kariyerine başladı.

Ella, sahnede değilken ve iyi tanımadığı insanlarla beraberken, utangaç ve mesafeliydi. İçine kapanıktı ve hatta bir müddet yeteneğinin boyutu konusunda şüpheleri olmuştu. Ancak, sahneye çıktığında işler değişiyordu. Korkusu kalmıyordu. Spot ışıklarının altında, kendini evinde hissediyordu.

Öte yandan, caz müziğinde Swing döneminin sona erişi, büyük bir değişimi beraberinde getirmişti. Bebop’a evrilen müzik, Ella Fitzgerald’ın vokal tarzında da yeni gelişmelere neden olmuştu. Dizzy Gillespie Orkestrası ile olan çalışmaları, söz konusu gelişmelerde etkiliydi. Scat tekniğini de yine bu dönemde geliştirmişti ve bu teknik, onun imzası haline gelecekti.

1946 senesinde Ella, Dizzy Gillespie’nin grubuyla turnedeyken basçı Ray Brown’a aşık olup onunla evlenmişti. Bu olay, aslen, kariyerinde bir sıçrama daha yapmasına neden olacaktı. Ray Brown, o esnada yapımcı ve menejer Norman Granz ile çalışmaktaydı. Granz, Ella Fitzgerald’ın uluslararası bir yıldız olmak için gerekenlere sahip olduğunu anlamış ve onu kendisiyle anlaşma imzalamaya ikna etmişti.

Ella, Norman Granz tarafından temsil edilirken, pek çok albümde Louis Armstrong ile beraber çalıştı ve o çok meşhur songbook (şarkı kitabı) serilerine başladı. Bu seri, 1956-1964 yılları arasında yayınlanmış, diğer müzisyenlerin şarkılarının yeniden yorumlandığı bir albümler silsilesiydi. Söz konusu müzisyenler Cole Porter, Duke Ellington, the Gershwins, Johnny Mercer, Irving Berlin ve Rodgers and Hart gibi isimleri içeriyordu.

Albümler, büyük başarı sağlamış ve oldukça popüler olmuştu, hatta Ira Gershwin bir keresinde “Ella Fitzgerald’ın onları söyleyişini duymadan önce, şarkılarımızın ne kadar iyi olduğunu bilmiyordum.” demişti.
[youtube url=”http://www.youtube.com/watch?v=7YPA8QwtxQE” width=”560″ height=”350″]

1950’li ve 1960’lı yıllar, Fitzgerald için büyük bir başarı getirmişti. 1960 senesinde, “Mack the Knife” yorumuyla pop listelerine dahi girmişti. 1970’li yıllarda da halen popülerdi ve dünyanın çeşitli yerlerinde konserler vermeye devam ediyordu. Bunlardan en unutulmaz olanı, 1974 senesinde New York’ta Frank Sinatra ve Count Basie ile gerçekleştirdiği iki haftalık bir konser serisiydi.

Ella Fitzgerald’ın yaşamının, sanatının dışında fazla değinilmeyen bir yönü daha vardı. Sıklıkla, yoksul gençler için büyük miktarlarda yardım yapardı ve onun hız kesmesini engelleyen şeylerden biri de söz konusu yardımlardı. Ayrıca, kız kardeşi Frances öldüğünde, onun ailesinin de bakımını üstlenmişti.

Ella, 1996 senesinde, New York’ta hastaneye kaldırılmış ve kalp yetmezliği teşhisiyle karşı karşıya kalmıştı. Sağlığı kötüleşmeye devam etse de, hastanede olmak istememiş ve yaşamının son anlarında evinde olmayı dilemişti. Son günleri, istediği gibi, evinin bahçesinde, oğlu Ray ve 12 yaşındaki torunu Alice ile beraber geçmişti. Söylendiğine göre “Sadece havayı koklamak, kuşları dinlemek ve Alice’ın kahkahasını duymak istiyorum.” demişti.

15 Haziran 1996 tarihinde, son kez bahçeye çıkmış, orada bir saat boyunca oturmuş, daha sonra içeri girmiş ve yüzünde yumuşak bir gülümsemeyle “Artık gitmeye hazırım.” demişti.

Ella Fitzgerald Top 10
http://open.spotify.com/user/11124105902/playlist/730wzfzRtNL3cwBD5jhm2z

Kaynaklar

  • http://en.wikipedia.org/wiki/Ella_Fitzgerald
  • http://www.ellafitzgerald.com/about/biography.html
  • http://www.biography.com/people/ella-fitzgerald-9296210?page=2
  • http://www.history.com/this-day-in-history/ella-fitzgerald-is-born

 

Leave a comment

0.0/5