Birinci ve ikinci bölümlerini daha önce paylaştığımız Skye Humpries röportajının son bölümünde sıra.
Biraz da Lindy hop yapabileceğimiz yerlerden konuşalım. Eğer bu dansa başlamak istersem, bunu nasıl yapabilirim?
Tüm büyük şehirlerde (Amerika’daki) bir Lindy hop topluluğu var. Başlamak için en iyi yer, internette yerel bir dans bulup oraya gitmek. Elbette dersler temelleri öğrenmek adına yararlı bir yol, ancak en önemlisi gidip müzikle birlikte hareket etmeye başlamak.
Senelerdir insanlar Lindy hop öğreniyor. Tüm yapacağınız birazcık pratik. Lindy hop’ta pratik yapmak ve Lindy hop yapmak aynı şeydir.
Gerçekten güzel bazı festivaller var ve birçok organizasyon senede bir iki defa atölyeler de düzenlemekte. Bunlar da bireyin dansının üzerinde çalışmaya başlaması için güzel yollar olabilir.
Başta bu dans biraz korkutucu ve bunaltıcı olabilir, fakat en önemli şey usanmamaktır. Bu dansın topluluğu, çok dostane bir topluluktur ve insanlar genelde yeni başlayan biriyle dans etmekten mutlu olur.
[youtube url=”http://www.youtube.com/watch?v=lLXGIKlE2cE” width=”560″ height=”350″]
Uluslararası yarışmalar: Yarışmaların neden önemli olduğunu söyleyebilir misiniz? Bu yarışmalardan birine gitmek nasıl bir şey? Şu anda revaçta hangi yarışmalar var?
ULHS (Ultimate Lindy Hop Showdown), şu anda en önemli yarışma; Ekim’de Minneapolis’te gerçekleşiyor (bu tarihten sonra ULHS New Orleans’a taşındı ve ILHC daha önemli bir yarışma haline geldi). Showdown genel anlamda periyodik olarak yarışmaların yapıldığı büyük bir dans partisi.
En başarılı yarışma Showdown, çünkü balo dansları kuralları ve geleneklerini esas alan yarışma modelinden uzaklaşmak için en büyük çabayı sarfetti; ayrıca Lindy hop’un eşsiz doğasını yansıtan formatlar geliştirmeye çalışıyor.
Etkinliğin ruhu bir çok insanın Lindy hop’un ana özellikleri olarak düşündüğü
-Muhafaza yerine yenilik
-Kalıpların kusursuz yerine getirilmesinden çok kişisel ifadeye vurgu
-Doğaçlama
-Müzikalite
-Partnerlik
gibi özellikleri yansıtıyor.
Yarışmalar, dansı ve dansçıları yeni yerlere doğru itmeye yarıyor. Dansçıların birbirlerini seyretmeleri ve yeni şeyler yapmaları için kendilerini itmesine fırsat tanıyan forumları hep sevdim. Lindy hop, sosyal bir dans olduğu için, aslında birbirimize ne yaptığımızı gösterebileceğimiz ve yeni fikirler edinebileceğimiz pek az forum bulunmakta.
Elbette Lindy hop, aynı zamanda çok heyecan verici bir dans ve iyi dansçıları her şeylerini verirken seyretmek mükemmel bir şey.
Baskı altında, hemen her zaman yeni bir şey ortaya çıkar.
[blockquote]”Benim için his önce gelir. Bu yüzden iyi bir eğitmeni, insanları dans etmeye esinlendiren, dansın neşesini bulmasına yardım eden, tekniği amaca ulaşmak için araç olarak kullanan ancak nihai hedef olarak görmeyen biri olarak düşünüyorum.”[/blockquote]
Biz bir eğitim dergisiyiz bu yüzden dans eğitmeni olarak işinizden biraz bahsetmek istedim. Öncelikle, iyi bir eğitmen ne şekilde olunur?
Benim için his önce gelir. Bu yüzden iyi bir eğitmeni, insanları dans etmeye esinlendiren, dansın neşesini bulmasına yardım eden, tekniği amaca ulaşmak için araç olarak kullanan ancak nihai hedef olarak görmeyen biri olarak düşünüyorum.
Öğrenci ve dansçı olarak tecrübelerimde Lindy hop’un bireyselliğini hep beğendim, buna göre benim için iyi bir eğitmen insanların kendi hareket etme yollarını bulmasına yardımcı olan, insanların statik kalıplara uymasını sağlamak yerine, kendilerini ifade edecek yolları bulmasına yardımcı olan biridir.
İnsanlar, dansa ilk başladıklarında yürüyerek elde ettikleri hareket hakkındaki tüm bildiklerini bir kenara atma eğilimindedir. İyi bir hocanın insanlara zaten sahibi oldukları bu bilgiyi kullanmalarına yardımcı olduğunu, kendi vücut şekillerini ve doğal hareket kalıplarını esas alarak kendi dans tarzlarını bulmalarını teşvik ettiğini düşünürüm.
Kimlere öğrettiniz ve kimlerden öğrendiniz?
En önemli hocam Steven Mitchell’dı; dersleri beni öğrenci, sosyal dansçı ve sonra da hoca olarak esinlendirdi.
Dansçı olarak kahramanlarınız var mı? Eğer varsa kimler?
- Şüphesiz ilk başta Steven.
- Frankie Manning adında bir adam. Savoy Balo Salonu’nun asıl dansçılarından, olağanüstü bir dansçı ve gerçek bir beyefendi
- Dawn Hampton
- Minnie’s Moochers dans grubunu kurduğumuz bir grup insan
- ve şimdi Silver Shadows dans partnerim Frida Segerdahl
- Charlie Chaplin
- Bob Dylan
[blockquote]”Ben, sürekli olarak düşünmenin tamamen durduğu yere, ya da belki de şöyle söylemeliyim, hareketlerin düşüncelerin yerine geçtiği yere ulaşmaya çalışıyorum.” [/blockquote]
Dans ederken neler düşünüyorsunuz? Sayıyor musunuz? Bir sonraki harekette ne yapacağınızı düşünüyor musunuz v.s. v.s.?
Lindy hop’ta sevdiğim şey başka bir şey olmaya çalışmaması. Lindy hop’ta tarz, oldukça rahat uygulanabilir. Hiçbir şey, başka bir anlama gelmez. Hareket müziği doldurur. Form ve içerik tek ve aynıdır.
Lindy hop, çok pragmatik ve icrası mümkün bir danstır ve ben, işte bu dolaysızlığı ve basitliği bu kadar anlamlı ve karmaşık buluyorum.
Dans, neticede müzikte birbirlerini tutan iki insan ile ilgilidir ve bu çok güzeldir.
Eşler ve müzik orada ve o anda, 80 yıldır yapılan hareketlerle vardır ve eşler o anda sadece bunu gerçek kılmaya; hareketleri bir şekilde orada ve o anda anlamlı hale getirmeye izin verecek şekilde yapmaya çalışmaktadır.
Ben, sürekli olarak düşünmenin tamamen durduğu yere, ya da belki de şöyle söylemeliyim, hareketlerin düşüncelerin yerine geçtiği yere ulaşmaya çalışıyorum.
[box type=”” color=”btn_dark_gray”]“Yazmak istediğim tarz, yürüdüğüm ve konuştuğum gibi olsun istiyorum. Yürümeyi ve konuşmayı istediğim gibi yapabildiğimden değil. Kendimi henüz Woody, Big Joe Williams ve Lightnin’ Hopkins’in hareket ettirdiği gibi hareket ettiremiyorum.”
Robert Zimmerman, nam-ı diğer Bob Dylan (Nat Hentoff ile röportajından – The New Yorker, October 24, 1964)[/box]
Benim için bu alıntı her şeyi söylüyor. Tarih, dans ve kendini ifade arasındaki bağlantı. Ben sadece yürüdüğüm gibi dans etmeye çalışıyorum. Bunun zor tarafıysa, benden önce gelen büyük dansçılar gibi yürümek – onların hareketlerini kopyalamak değil, fakat onların kendilerini taşıdıkları gibi kendimi taşımak.
Bu keyifli röportajın ne yazık ki sonuna geldik. Lindy Hop’a entellektüel anlamda da farklı bir bakış açısı getiren Skye’ın bu yıl düzenlenlecek Orient Lindy Express‘e katılacağını bir kez daha hatırlatalım.
Kaynak: http://jsalmonte.wordpress.com/2009/10/24/q-a-with-skye-humphries-pt-1/