Swing şarkılarının sözlerine dikkat etmiyoruz çoğu zaman ama aslında biz güzel güzel dans ederken şarkıda adam öldürüyorlar, boyun kırıp sonra lahana yiyorlar. Tam swing out a çıkmışım güzel güzel swivellarımı yapıyorum bir yandan da “kalbimi kırarsan, boynunu kırmak isterim” tadında tehditler. Bakınız:
http://www.youtube.com/watch?v=_I3QpQEduKc
En romantiklerden, en psikopatlara meşhur swing müziklerinin şarkı sözlerini ve anlamlarını derledim sizler için.
Shoot The Sherbert to me Herbert / Şörbırt’ı Benim için Vur Hörbırt
https://www.youtube.com/watch?v=mgQci2p6slk
Şarkı Bob Chester ve orkestrası tarafından 1939 yılında kaydedildi. Chester “sherbert” kelimesini kariyeri boyunca hiçbir zaman doğru yazamadı. Sherbert o dönemin halk dilinde ‘trompet’ anlamına gelmekle beraber bunun dışında şarkının hiçbir anlamı yok. Ritimle uysun diye uydurulmuş sözlerden oluşuyor. Bu şarkı o dönemde sık rastlanılan anlamsız kafiyelerden oluşan (nonsensical rhyming titles) şarkı sözlerine güzel bir örnek.
All that meat and no potatoes / Et bol da patates yok
http://www.youtube.com/watch?v=WyNkzx13BhE
1940’lı yıllar argo söylemlerden şık şarkıların yapıldığı bir dönemmiş. İlk duyduğumda bu şarkıda anlatılmak istenen ne acaba diye düşündüm? Kesin çok pis ve ayıp bir şeydir diye konunun üzerinde durmamıştım kısmet bugünlereymiş. All that meat and no potatoes yani ‘Et bol da patates yok’ tabiri o yıllarda büyük beden (ve güzel) ama küçük göğüslü kadınlar için kullanılırmış. Şarkının hikayesine gelecek olursak Fats Waller vokalistini çok beğeniyormuş ancak kız “all that meat and potatoes” ekolündenmiş Fats Waller de üzüntüsünden bu şarkıyı yazmış. Çok romantik öyle değil mi.
I don’t think that peas are bad.
With meat most anything goes.
I look into the pot. I’m fit to bite
‘Cause, woman, you know that mess ain’t right.
All that meat and no potatoes
Just ain’t right, like green tomatoes.
Yes, I’m steamin’. I’m really screamin’
All that meat and no potatoes.
Shiny Stockings / Parıltılı Çoraplar
Şarkı 1955 yılında Frank Foster tarafından Count Basie ve orkestrası için bestelendi. Ella Fitzgerald ise sözlerini yazdı. En sevdiğim şarkılardan biri; özellikle Ella Fitzgerald ın söylediği versiyona bayılıyorum.
İpek parıltılı çoraplarını erkek arkadaşının hoşuna gidiyor diye giyen fakat sonra sevgilisini daha da parıltılı çorap giyen güzel bir kıza kaptıran kızın hikayesi. Çoraplarını beğenen başka birisini bulmak üzere bitiriyor şarkısını.
Those silk shiny stockings that I wear when I’m with you,
I wear cause you told me that you dig that crazy hue.
Do we think of romance, when we go to a dance?
Oh no! You take a glance – at those shiny stockings.
Then came along some chick with great big stockings too.
When you changed your mind about me, why I never knew.
I guess I’ll have to find, a new, a new kind,
A guy who digs my shiny stockings too!
Lavender Coffin / Lavantadan Tabut
http://www.youtube.com/watch?v=wt1GzAMA6yY
Tahmin edebileceğiniz gibi bu en sevdiğim şarkıda Lionel Hampton cenaze törenini nasıl istediğini neşeyle anlatıyor bize.
Tek istediğim lavantadan bir tabut
Her yerde beyaz gardenyalar
Cenaze marşını swing orkestrası çalıyor
Beni kutsal toprağa indirirken
‘All I want is a lavender coffin
White gardenias all around
Swing band playing the funeral march
As they roll me into the holy ground.’
I Like Pie Like Cake / Tart Severim, Kek Severim
https://www.youtube.com/watch?v=5SnPpY8CsIs
Four Clefs tarafından 1941 yılında kaydedildi. Araştırma yaparken bu şarkıyla ilgili içimde kötü bir his vardı ama bu kadarını beklemiyordum. Çok ayıp gerçekten. Detaya çok giremeyeceğim ‘jelly roll’ un o dönemin argosunda kadınların cinsel organı için kullanıldığını söyleyeceğim bu kadar.
Jelly roll unu gördüğümde kendimi kaybediyorum diyor sonra da ama seni daha çok seviyorum diye de eklemeyi unutmuyor değerli şair. Crackers kelimesi o dönemde beyazlar için kullanılıyormuş. Beyaz arkadaşlarını da seviyorum ne olursan ol gel demek istemiş.
I like pie, I like cake,
I like anything you make,
I like your crackers too,
Crumbled up in chicken stew.
When I see your jelly roll,
Then I lose all my self-control.
But of all these things I like you best of all.
Değerli aşçımız Serim Poyraz’dan da iki şarkı yorumu geldi:
Coleslaw / Lahana
“Evet müzik ruhu besliyor ama bir takım yiyeceklerin yerini asla alamaz” diyen ve şarkılarını ilginç gıda gruplarına atfeden siyahi jazz ustalarından biri Luis Jordan. İlk defa 20. yüzyılın başlarında Arkansas’da tanıştığı Cole Slaw salatasından öylesine etkilenmiş ki ona ölümsüz bir beste yapmış. Keşke ben de birini mayonezli lahana kadar etkileyebilsem diye düşündüren bu şarkı, her kızarmış tavuk yemeye gittiğimde de yanında verilen minik paketle kendini hatırlatmayı başarıyor.
Arkansas’ta lahana servis ederler
Et istemem ekmek istemem
Lahana gibisi yok
Lahana çiğne de çeneni güçlendir
diyor kısaca.
Down in Arkansas
They serve you coleslaw
Chopped up finer than a bale of straw
When you crunch and gnaw
A bunch of coleslaw
Keep chew-chewin like a cross cut saw
Exercise you jaw
By eatin coleslaw
Best ol goodness that you ever saw
Patato Chips – Slim Gaillard
[youtube url=”http://www.youtube.com/watch?v=NFpztcGHAog” width=”560″ height=”350″]
Bu şarkı ne zaman çalsa dansın ortasında koşa koşa bakkala gidip patates cipsi alasım geliyor. Slim Gaillard bu şarkı için ya Amerika Cipsciler Birliği ile viral bir reklam anlaşması imzalamış ya da sözleri 5 yaşındaki bir çocuktan çalmış. Zira jazz efsanesi bir yetişkinin “Yemek yemek istemiyorum, sadece patates cipsi yemek istiyorum. Oh ne de güzeldir çıtır çıtır patates cipsleri. Üstelik de her yerde bulunabiliyor” şeklindeki ilkokul cümleleriyle koskoca Savoyu inletmesi başka türkü açıklanamaz.