İstanbul’da beraber 3 harika ay geçirdiğimiz Davis ve Claudia çifti ile, Türkiye’ye geldikten hemen sonra bir röportaj gerçekleştirmiştik. Kariyer beklentileri, dansı devam ettirmek adına motivasyonları, beraber nasıl dans etmeye başladıkları, dansın ilişkileri üzerine etkileri gibi sorulara verdikleri ilginç cevaplarla oldukça keyifli bir röportaj oldu:
Oldukça ileri seviye dansçılar olarak, bu alanda daha da fazla gelişmek için kendinizi nasıl motive ediyorsunuz?
Davis: Benim motivasyonla ilgili hiçbir zaman bir sorunum olmadı. Lindy Hop’u ilk gördüğüm ve denediğim andan beri, bu dansta olabileceğimin en iyisi olmak istediğimi biliyordum. Dans etmediğim ya da dans üzerine düşünmediğim zamanlarda, hayatımda bir şey eksikmiş gibi hissediyorum. Kızımla bile böyleyim, dansa olan aşkımı onunla paylaşmaya çalışıyorum. İlk üç ayda, o da bu işi sevmiş gibi görünüyor.
Claudia: Bugün dünyada pek çok harika dansçı var ve onların yeni buluşları ve müthiş dansları bana her zaman ilham veriyor. Kendimi videoda izlemek de beni her zaman daha iyi olmaya zorlamıştır. Hiçbir zaman görünüşümden tam olarak memnun olmam ve bu da benim dansım üzerinde daha fazla çalışmak istememe neden olur.
Kendinizi daha da geliştirmek için neler yapıyorsunuz?
Davis: Clo ve benim bir yöntemimiz var ve bu yöntemi her gün uyguluyoruz. Her gün stüdyoya gidiyoruz ve dansımız üzerine pratik yapıyoruz. Uygun ve doğru olduğunu düşündüğümüz tekniği her gün pratik ederek, bedenimizi düzgün bir şekilde hareket edebilmesi için eğitiyoruz. Böylelikle de, yaratıcı olma zamanı geldiğinde, müziğin bize verdiği fikirleri uygulayabilecek durumda oluyoruz.
Claudia: Dans etmek, öğretmek ya da dans hakkında konuşmak için olsun, her gün stüdyoya gitmek, sürekli gelişmemizi sağlıyor.
Türkiye’ye gelmeden önce buradaki Lindy Hop topluluğu ve dansçıları hakkında bir şey biliyor muydunuz ya da bu konu üzerine bir fikriniz var mıydı?
Davis: Topluluk hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Buraya gelmeyi kabul ettikten sonra bu topluluk ve ülke ile ilgili araştırmalar yapmaya başladık.
Claudia: Burası hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Orient Lindy Express festivalini duymuştum, fakat topluluğun büyüklüğü ve dansçıların seviyesi hakkında hiçbir fikrim yoktu.
İstanbul’da nasıl bir deneyim yaşamayı bekliyorsunuz?
Davis: Kendi tekniğimizi öğretme fırsatını yakaladığımız için heyecanlıyım ve açıkçası büyük beklentilerim var. Öğrencilerimizde büyük bir gelişim, büyük bir hayat deneyimi, dansımızda büyük bir ilerleme bekliyorum. Eğer işler geçtiğimiz iki haftada olduğu gibi giderse, sanırım bu deneyimle ilgili oldukça mutlu olacağız.
Claudia: Oldukça yoğun ve dansla dolu geçmesini bekliyorum. Evden uzakta bir süre zaman geçirmekle ilgili en sevdiğim şey, gerçekten dansıma odaklanmam için bir fırsat yakalıyor olmam. Dikkatimi dağıtacak başka bir şey olmuyor. Bence birçok yeni arkadaş edineceğiz ve Türk kültürünü öğreneceğiz, bu da oldukça heyecan verici!
Swing İstanbul’un teklifini kabul etmenizi sağlayan motivasyonlar nelerdi?
Davis: Böyle bir şey yapmak için mükemmel bir zamandı. Henüz bir kızımız olmuştu ve çalıştığımız stüdyodan ayrıldığımız için boş zamanımız ve yeni ebeveynler olarak dans ve seyahat etmeye devam etmek için büyük bir istediğimiz vardı. Ayrıca finansal olarak da bizim için uygundu.
Claudia: Bir önceki soruya verdiğim cevaba bakın 😉 Ayrıca, teklif yeterince ilginçti ve Davis ile benim ihtiyacımız olan bir zamanda geldi.
Burada ne başarmayı hedefliyorsunuz? Zihninizde belirli hedefler var mı?
Davis: Dans ile ilgili hedefler – Claudia ile beraber, yeni büyük numaraları içeren yepyeni bir gösteri koreografisi hazırlamak. Lindy Hop’a olan sevgimizi ve onunla ilgili deneyimlerimizi Türkiye’deki ve çevresindeki topluluklarla paylaşmak.
Aile ile ilgili hedefler – Bir aile olarak, uzun bir zaman aralığında yabancı bir ülkede kalmayı ve orada yaşamayı öğrenmek.
Claudia: Davis ve benim için yeni bir koreografi yaratmak. Hamilelikten sonra tekrar eski halime kavuşmak. Ayrıca tabi ki, İstanbul’daki dansçılara, dans pistinden daha fazla keyif alabilmeleri için vücutlarını nasıl doğru hareket ettireceklerini öğretmek.
Daha önce hiç buna benzer bir şey yapmış mıydınız? Yabancı bir ülkede birkaç ay boyunca kalıp Lindy Hop öğretmiş miydiniz? Eğer yaptıysanız, bu sizin için nasıl bir deneyimdi?
Davis: Yaşadığımız deneyimler içerisinde buna en çok benzeyeni, Göteborg’a yaptığımız üç haftalık seyahatimizdi. Bu sene oraya üçüncü kez gideceğiz ve her seferinde oraya gitmeyi dört gözle bekliyoruz. Burada yaptığımız şeye çok benziyor: gündüz çalışmak için stüdyoya gidiyoruz, akşamları ders veriyoruz, etrafı geziyoruz, boş zamanlarımızda ise cafe’lerde ve restoranlarda oturuyoruz.
Claudia: Buna en yakını, Göteborg’a her yıl yaptığımız üç haftalık ziyaretler. O deneyimi çok seviyoruz, çünkü artık, oraya her gittiğimizde bir “İşveçli günlük rutinimiz” var. Oldukça keyifli geçiyor ve orayı tekrar tekrar ziyaret ediyoruz.
Türkiye’deki Lindy Hop ve Lindy Hop dansçıları ile ilgili ilk izlenimleriniz neydi?
Davis: İyi ritm duygusu, eğlenceli ruh hali, dans konusunda heyecan.
Claudia: Güzel dans etmenin temeli olan yaylanmayı bolca gördüğüm için heyecan duydum. İnsanlar öğrenmeyi ciddiye alıyor gibi ve oldukça arkadaş canlısı!
İstanbul’daki topluluk ile bulunduğunuz diğer yerlerdeki Lindy Hop toplulukları arasında bir farklılık hissediyor musunuz?
Davis: Bana kalırsa bulunduğum her topluluk birbirinden farklı, fakat İstanbul, benim önemli olduğunu düşündüğüm şeyler üzerinde duruyor ve motivasyonlarımızın aynı çizgide olması oldukça güzel.
Claudia: Her topluluk, iyi ve kötü yönleriyle birbirinden farklı. Sanırım önümüzdeki üç ay içerisinde bunların hepsini öğreneceğiz!
Yeni swing dansçılarına, danslarını geliştirmek için nasıl bir tavsiye verirsiniz?
Davis: Genellikle, insanların dans konusundaki motivasyonlarını bilmeden onlara tavsiye vermem. Kolay cevap, günde beş dakikadır. Eğer birisi, daha iyi olmak istediğini söylüyor, fakat günde beş dakikasını bu işe ayıramıyorsa, o zaman gerçekte daha iyi olmak istemiyor demektir. Bunu söyleyen kişi, “banjosunu daha iyi çalmak istiyor”, fakat son dört günde onu eline almış değil.
Claudia: Bolca pratik yapın ve her fırsatını bulduğunuzda sosyal dansa katılın!
Swing dansına nasıl başladınız?
Davis: Kısa cevap – işyerimdeki asansörde bir kızla tanıştım. Beni bir gece dansa götürdü ve ben bir daha geri dönmedim.
Claudia: Müzikal Tiyatro okuyordum ve canlı müzik olan bir caz gecesine gittim. İnsanlar dans ediyordu ve bu dansı görür görmez sevdim. Birisi beni dans kaldırdı ve çok keyif aldım. O günlerde çok yoğundum ve bu konuyu unuttum, fakat okulu bitirdikten sonra, aynı topluluğu televizyonda gördüm ve swing dansını öğrenmek istediğime karar verdim. İlk dersimi Ocak 2006’da aldım ve bu dans aşık oldum.
Beraber dans etmeye nasıl başladınız?
Davis: Kısa cevap – Frankie 95 için yapılacak olan Hellzapoppin’ performansında rol almak istiyordum. Bu nedenle de Ocak 2009’da Montreal’e gittim, çünkü Max ve Annie (bu performansa seçilecek kişilerden onlar sorumluydu) ve Dax (o zamanlar yeni bir arkadaştı) oradaydı. Oraya bir partnerim olmadan gitmiştim, Claudia ile tanıştık ve şimdi bir çocuğumuz var.
***Uzun cevaplar, beraber oturup çay/kahve/bira içmemizi gerektiriyor.
Claudia: Davis’le sosyal dans esnasında karşılaşmıştık, ama o bunu hatırlamıyor! Gerçekten tanışmamız, onun Montreal’e gelmesiyle oldu. Bana kendisiyle beraber ders vermek isteyip istemediğimi sordu. Sanırım, dans ile ilgili hedeflerimiz birbirini tuttu ve gerisi de zaten malum.
Uluslararası dans eğitmenleri olmaya başladığınızı ne zaman fark ettiniz?
Davis: Hala yeteri kadar farkında olduğumuzu sanmıyorum. Demek istediğim, seyahat ettiğimizi biliyorum. Aynı zamanda, insanların videolarımızı ve derslerimizi sevdiğini de biliyorum. Uluslararası alanda göreceli olarak yeni olduğumuzdan ve her haftasonu seyahat etmediğimizden dolayı, sanırım biz daha çok Uluslararası “Hafif” Eğitmenler’iz. Gerçi geçen sene bir havayolu şirketinde üyelik statüsü atladım. Altın ya da 1K statüsü değildi, ama yine de önemliydi. Hiçbir zaman bu kadar seyahat edeceğimi düşünmemiştim.
Claudia: Bunu yapmayı her zaman istemiştim, fakat ders vermek için Avrupa’ya ilk biletlerimizi almamız oldukça heyecan vericiydi. Sanırım bunu gerçekten ilk fark etmem “Ne iş yapıyorsun?” sorusuna “Swing dansçısıyım.” cevabını vermeye başlamam ile oldu.
Profesyonel dansçılık, iyi ya da kötü, hangi açılardan romantik ilişkinizi etkiledi?
Davis: Romantik olarak birbirimize resmen bağlandığımızdan beri, dans kariyerimiz, ilişkimiz için hep iyi oldu. Birçok insanın iş ile aşkı bir arada yürütmemek gerektiğini söylediğini biliyorum, fakat Claudia ve ben birbirimize karşı açık ve dürüstüz. Tabi ki tartışmalarımız oluyor ve işler her zaman toz pembe değil. Ancak, eğer beraber yaptığımız tüm bu şeyler, ki dans da bunların içerisinde, olmasaydı, o zaman bu sevgi dolu ilişkiye sahip olamazdık. Seçtiğimiz kariyerin en güzel yönü, topluluk içerisinde olmak istediğimiz yerde olmak için, gerçekten çok çalışmamız ve bunu sürekli bir şekilde yapmamız gerekmesiydi. Bu da, ilk beraber çalışmaya başladığımızda günde sekiz saati beraber geçirmemiz gerektiği anlamına geliyordu. Bundan çok kısa bir süre sonra da günün yirmi iki saatini beraber geçirmeye başlamıştık. Eğer bazı şeyler yolunda gitmeyecektiyse, bunu çok çabuk fark ederdik. İlişkimizi yürütebilmemizin anahtarı ise iletişim.
Claudia: Bence temel olarak ilişkimizi iyi etkiledi, çünkü bizi birbirimizle pek çok açıdan iletişim kurmaya zorladı. Aynı hedef için her gün beraber çalışıyoruz ve bu da bizi bir çift olarak daha güçlü hale getiriyor.